4.5.18

ESMA VE SIFAT-I NEBİ NOTLARI - ( KUR'AN'IN MÜBELLİĞİ A.S.M )

“ Bismillâhirrahmânirrahim..”



147 - *KUR'ANIN MÜBELLİĞİ* *(A.S.M)*



Anlamı:



Kur’an:

•  şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi,
•  ve âyât-ı tekvîniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin tercüman-ı ebedîsi,
•  ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri,
•  ve zeminde ve gökte gizli esmâ-i İlâhiyenin mânevî hazinelerinin keşşafı,
•  ve sutûr-u hâdisâtın altında muzmer hakaikin miftahı,
•  ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı,
•  ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan âlem-i gayb cihetinden gelen iltifâtât-ı ebediye-i Rahmâniye ve hitâbât-ı ezeliye-i Sübhâniyenin hazinesi,
•  ve şu İslâmiyet âlem-i mânevîsinin güneşi, temeli, hendesesi,
•  ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası,
•  ve Zât ve sıfât ve esmâ ve şuûn-u İlâhiyenin kavl-i şârihi, tefsir-i vâzıhı, burhan-ı kàtıı, tercüman-ı sâtıı,
•  ve şu âlem-i insaniyetin mürebbîsi,
•  ve insaniyet-i kübrâ olan İslâmiyetin mâ ve ziyası,
•  ve nev-i beşerin hikmet-i hakikiyesi,
•  ve insaniyeti saadete sevk eden hakikî mürşidi ve hâdîsi,
•  ve insana hem bir kitab-ı şeriat,
•  hem bir kitab-ı dua,
•  hem bir kitab-ı hikmet,
•  hem bir kitab-ı ubûdiyet,
•  hem bir kitab-ı emir ve davet,
•  hem bir kitab-ı zikir,
•  hem bir kitab-ı fikir,
•  hem bütün insanın bütün hâcât-ı mâneviyesine merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, câmi’ bir kitab-ı mukaddestir.
•  Hem bütün evliya ve sıddıkîn ve urefâ ve muhakkıkînin muhtelif meşreplerine ve ayrı ayrı mesleklerine, herbirindeki meşrebin mezâkına lâyık ve o meşrebi tenvir edecek ve herbir mesleğin mesâkına muvafık ve onu tasvir edecek birer risale ibraz eden mukaddes bir kütüphane hükmünde bir kitab-ı semâvî olan Allah’ın C.C kitabını muhteviyatı ile bildiren, mahiyeti ile duyuran Hz. Muhammed (A.S.M.) 


*BU İSMİN/SIFATIN HAKİKATİNE DAİR;*



*Bismillâhirrahmânirrahîm*,



…O, Sultan-ı Ezel ve Ebedin mübelliğidir, elçisidir. Ve o, Mâbud-u Bilhakkın en hâlis abdidir ve Kelâm-ı Ezelînin tercümanıdır. Mektubat



…Kur’ân-ı Hakîmin tercümanı ve mübelliği olan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın, Medine-i Münevvere denilen mânevî minberinde, şahsiyet-i mâneviyesi haşmetiyle temessül ederek “Ey insanlar, Rabbinize kulluk edin.” Bakara Sûresi, 2:21. hitabını, mânen herkes gibi ben de işitip……………..    Sözler



…hem saltanat-ı Rububiyetin dellâlı ve mübelliğ-i marziyâtı ve kitab-ı kâinatın tercüman-ı âyâtı olan Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm…………Sözler



…Hem şu âlemin Sâni’-i Zülcelal’i, bütün güzel masnuatıyla kendini zîşuur olanlara tanıttırmak ve kıymetli nimetlerle kendini onlara sevdirmesi, bizzarure onun mukabilinde zîşuur olanlara marziyatı ve arzu-yu İlahiyelerini bir elçi vasıtasıyla bildirmesini istemesine mukabil, en a’lâ ve ekmel bir surette, Kur’an vasıtasıyla o marziyat ve arzuları beyan eden ve getiren, yine bilbedahe o Zâttır.  Sözler



…Hem, tebliğ-i risalette ve nâsı hakka davette o derece metanet ve sebat ve cesaret göstermiş ki, büyük devletler ve büyük dinler, hattâ kavim ve kabilesi ve amcası O’na şiddetli adâvet ettikleri halde, zerre miktar bir eser-i tereddüt, bir telâş, bir korkaklık göstermemesi ve tek başıyla bütün dünyaya

meydan okuması ve başa da çıkarması ve İslâmiyeti dünyanın başına geçirmesi ispat eder ki, tebliğ ve davette dahi misli olmamış ve olamaz. Şualar



…bu mevcudatın en meşhuru ve a'dâsının tasdikiyle dahi en mükemmeli ve en büyük kumandanı ve en namdar hâkimi ve sözce en yükseği ve akılca en parlağı ve on dört asrı faziletiyle ve Kur'ân'ıyla ışıklandıran Muhammed-i Arabî Aleyhisselâtü Vesselâm……………… Şualar



…Zat-ı Muhammed-i Arabi Aleyhissalatü Vesselam, dua neticesi olarak öyle bir makam ve mertebededir ki, bütün ukul toplansa, bir akıl olsalar, o makamın hakikatini tamamıyla ihata edemezler.  Mektubat



…İnsanı halk edip Kur’ân’ı ona talim eden Zât-ı Zülcelâlin Rahmân ismiyle tecellî-yi kübrasına, rahmetin tecelliyatı adedince ona hamd ü senâ ederek ve Seyyidü’l-beşer muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmı Rahmeten Lil’âlemîn gönderdiği o Resul-i Ekremine Risaletin semereleri adedince ona, âl ve ashabına salât ü selâm ve hadsiz şükrediyoruz ki, onun mu’cize-i kübrası ve hakaik-ı kâinatın remizleri ve işaretleri ile tamamıyla cem edilen Kur’ân-ı Azîmüşşan asırların geçmesi ile dâim, bâkî ve nev-i beşere mürşid, tâ kıyamete kadar beka vermiş. Ve o Resul-i Ekremi onlara Üstad-ı Azam eylemiş. Emirdağ L.



*SÜNNET-İ SENİYE NOKTASINDA BU İSİMDEN/SIFATTAN HİSSEMİZ;*



…Ey cirmi ve cismi küçük ve cürmü ve zulmü büyük  ve ayıp ve zenbi azîm biçare insan! Kâinatın hiddetinden, mahlûkatın nefretinden, mevcudatın öfkesinden kurtulmak istersen, işte kurtulmanın çaresi:



*Kur’ân-ı Hakîmin daire-i kudsiyesine girmektir ve Kur’ân’ın mübelliği olan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın sünnet-i seniyyesine ittibâdır. Gir ve tâbi ol*. Lem’alar