5.9.21

Dönüşüm

Hayat kendi yapısal donanımı içinde dokunmadan anlaşılamayacak birçok program barındırır. Yaşam faaliyeti bu yasaları harekete geçirip görünmesini sağlar. 

Ömür itibariyle de epey birikimler meydana gelir. İnsan bu edinimlerini duyguları vasıtasıyla manevi dünyasında taşır. 

Bir anlamda aklının yükü olan şeyler bulunabildiği gibi, kalbinin heybesinde önemli bir ağırlığa sahip hatıraları da vardır. 

Her yaşanılan şey, görünen görünmeyen yönleriyle olumlu veya olumsuz izler barındırır. Yine bir anlamda insan kendi hayatıyla ilgili yaşanmışlıklardan da sorumludur. Bazı konuların insanı sürekli meşgul etmesinin ardında, o konuyla ilgili gereğinin yapılmadığı düşünülebilir.

Bir şekilde ödenmesi ötelenmiş bir borcun meydana getirdiği baskı gibi.

Dilenmesi gereken bir özrün varlığı veya edilmesi ihmal edilmiş bir teşekkürün peşi sıra getirdiği ezginlik halleri gibi..

Yâda iyileşmesi için kullanılması gereken ilacın kullanılmayıp, rahatsızlığın devamını temin eden ihmallerden oluşan sancılı sonuçlar gibi…

Ve insanın yaşadığı içsel his helezonlarının, zihinsel karışıklığın, duyusal ağırlıkların sebebi hep olumsuzluklardan da gelmez. Belki de bu yoğunluğu ortaya çıkaran nedenler, farkına varılmadan yaşanmış güzelliklerdir.

İnsanın yapı temellerini sağlam tutan ve mükemmelleşme evrelerinin sağlık koşullarını oluşturan tutucu ve kaynaştırıcı unsur, vefalı bir bakış açısından ibarettir.

Yaşamını hoyratlıktan kurtarmış, yaşam nezaket ve estetiğine sahip bir zarafet anlayışı, insanı hem kendi ile hem de bulunduğu evrenle barışık kılar.

Her şeyin iyi tarafını görmeye çalışma, her hadiseyi katkısal boyutu ile yorumlama, bireysel mağduriyet dürtüsünden kurtulmuş pozitif enerjinin sağladığı istençle hayat bakmanın ve sonuçlara yönelik gereğini yapabilmenin ardında ciddi bir onarım süreç başlangıcı vardır.

Evet,

Düzelen hayaller, ümit iklimlerini oluşturur. Yaşanmışlıklar olumlu olumsuz varlık öyküsünün kalıtımsal değerleridir. Gerek iyi, gerekse kötü olsun yönetilebilen yaşam çıktıları geleceğin yapıcı iradesini oluşturur.  

Ve insan varlığını verimli sürdürebilmek için gereksinim duyduğu tüm kuvveti, sadece bilinçli bakış açısı ve iyi niyetli duygular ölçüsü ile bulabilir.

Bununla birlikte; tek başına değişimin yeterli olmadığı durumlarda, dönüşüme ihtiyaç duyulur. Dönüşüm de ancak, deneyimsel yıkımlar ile yitirilmiş değer atıklarından elde edilir.

Özetle yaşanılan her ne ise boşuna yaşanmamıştır…


www.piknot.com