18.11.17

ESMÂÜ'L-HÜSNÂ NOTLARI / ER-RAÛF

ER-RAÛF

ANLAMI: Yarattıklarına karşı çok şefkatli, merhametli ve çok cömert olan, kulları için kolaylıklar dileyen ve bunu herşeyi ile gösteren, re’fetini esirgemeyendir…

“Allah, sizin imanınızı zayi edecek değildir. Şüphesiz, Allah, Raûf’tur, Rahîm’dir.”

(Bakara Sûresi, 2/143)

BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:

Kul bu ismin mazharı olmak tecellisinden istifade etmekle, şefkat, merhamet, acımak, ihsan ve kerem bulmak lütfuna gark edilmiştir. Ve her lahza ve an, tüm hayatında muhtaç olduğu bir irtibat söz konusudur. Bu isimin manevi sofrasından yoksun olmak ne azim bir mahrumiyettir.

"Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir." (Hadîd sûresi 57/9)

BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;

Rabbimiz kâinatı ve insanı yaratmaktaki amacını gizli bırakmayarak hikmetini izhar etmiştir. Böylelikle iman ve hayat sahasında tüm âlemi ve şuur sahiplerinin akıl ve kalplerini aydınlatmış, vicdanlarını nurlandırmıştır.

İmtihan iktizasınca da hakiki kullarına lütfettiği ve edeceği nimetlerin, rızasını ve muhabbetini kazanmakla mümkün olacağı o güzel, tazim, takdir, tesbih, tahmid, ubudiyet, şükür yolunu açmış ki, herşey hakiki kıymetini ve sahibini bulsun.

İnsanın bu yolculuğunda ise, rıfk, şefkat ve merhametini ona refik etmiş, ne ihtiyacı olacaksa onu azık torbasına koymuştur. Karanlıkları aydınlığa döndürüp, ihtiyaçlarına, arayışlarına yoldaş olmuştur.

Evet, İnsaniyet-i Kübra olan İslamiyet onun, kulundan talep ettiği marziyatını gösteren bir fiiller manzumesidir, Peygamberler A.S ve peygamberimiz A.S.M ve inzal edilen kitaplar, insanın hıfzına vazifeli melekler, mürşidler, veliler onun Rehberleri, yol göstericileri, uzattığı dostluk ve merhamet elidir.

İyi ve kötünün ne olduğunu tefrik etmesi, makuliyet içerisinde güzelliğin tercihine davet etmesi, her vesile ile kulunu sakınması, fenalıklardan esirgemesi, yanlış yollara gitmesin diye yaptığı tahşidatı, affediciliğini noksanlıklarına karşı hazır tutması, kâinatı insana musahhar etmesi, taşıyamayacağı yük yüklememesi, kederli kalbini teselli etmesi hep onun ibadına şefkatindendir.

“ Herkesin iyilik olarak yaptıklarını da kötülük olarak yaptıklarını da karşısında hazır bulduğu günde (insan) isteyecek ki kötülükleri ile kendisi arasında uzun bir mesafe bulunsun. Allah kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. Allah kullarına çok şefkatlidir..”(Âl-i İmran/30)

"...Çünkü O, gerçekten onlara çok şefkatli, çok merhametlidir." Tevbe sûresi / 117

BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;

Bu isimle ahlaklanan bir insanda en bariz hasiyet; müminlere şefkat merhamet sahibi olması, mahlûkata acımak hissi ile kendini gösterir.

Şefkat ve merhamete layık olmayan şuur sahiplerine karşı Allah C.C ve Mümin kulları için, adavet, buğz etmek, mesafeli durmak yine hak ve şefkate layık olanlar safında olduğunu, yersiz bir şefkat sahibi olmadığını izhar eden dengeli bir özelliğin varlığını gösterir.

Ayrıca tevazu ve cömertlik sahibi olmak, zorlukları kolaylaştırıcı davranmak bu isimden müstefid olmuş bir kuldan görünen tezahürlerdendir.

"Yine insanlardan kimi de vardır ki, Allah'ın rızasına ermek için kendini feda eder. Allah ise kullarına çok şefkatlidir." Bakara sûresi /207

Evet,Rabbimizin isimlerinden isim verdiği ve İlahi ahlaka mazhariyette en cami olana Peygamberimizin S.A.S bu külli mazhariyetini gösteren bir ayetle bitiriyoruz:

“Andolsun ki size kendinizden bir peygamber gelmiştir. Sizin sıkıntıya uğramanız kendisine çok ağır gelir, sizin üzerinize/size çok düşkündür. Mü’minlere Raûf ve Rahîm’dir.”

 (Tevbe Suresi, âyet: 128)

Allahümme salli ve sellim ve barik alâ seyyidina muhammedinil fatihi limâ uğlika vel hâtimi limâ sebeka ven nâsırıl hakkı bil hakkı vel hâdi ila sırâtikel müstekıymi sallellahü aleyhi ve alâ âlihi ve eshâbihi hakka kadrihi ve miktârihil aziym.



(“Allah’ım, kapalılıkları açan, geçmişe son veren, hakka hakikatle destek olan, mahlûkatı senin doğru yoluna ileten Efendimiz Muhammed’e, onun âline ve ashabına onun yüce kadrü kıymetince salât eyle, selam eyle ve onu mübarek kıl!)


.