Ey Rabbim ! Bu gece bütün söylemek istediklerimi bir araya toplayıp ifade etmeye kalksam ancak Üstadım Bediüzzaman’ın duası arkasına saklanır,tüm ruhumla kabul ettiğim bu ilticasına..
"Ey Hayy ve Kayyûm olan! Hayy ve Kayyûm isimlerin hürmetine, bu perişan kalbe bir hayat ver, bu müşevveş akla doğru yolu göster"
..binler Amin derim…
Yine başka bir duasını avuçlarıma alıp rahmetine doğru kaldırırım;
İlahi! Günahlar beni lal etti.
İsyanımın çokluğu yüzünden mahcubum.
Gafletin şiddeti ise sesimi kıstı.
İşte, ben de, seyyidim ve senedim şeyh Abdülkadir Geylani’nin sesiyle Senin dergah-ı rahmetinin kapısını çalıyor ve onun, kapıcıya aşina nidasıyla Senin mağfiret kapında nida ediyorum:
• Ey rahmeti herşeyi kuşatan ve ey herşeyin melekütu elinde bulunan Zat,
• Ey hiçbir şey kendisine zarar veya fayda veremeyen Zat,
• Ey hiçbir şey Ona galebe edemeyen ve hiçbir şey Ondan kaçıp gizlenemeyen,
• hiçbir şey Ona ağır gelmeyen ve hiçbir şeyin yardımına muhtaç olmayan,
• hiçbir şey Onu bir başka işten alıkoyamayan,
• hiçbir şey Ona benzemeyen,
• ve hiçbir şey Onu hiçbir şeyden aciz bırakamayan Zat, Beni hiçbir şeyden hesaba çekmeyecek şekilde her şeyimi bağışla.
• Ey her şeyi alnından tutup kudretine boyun eğdiren ve her şeyin anahtarları elinde bulunan Zat,
• Ey her şeyden önce var olan Evvel,
• her şeyden sonra baki kalan Âhir,
• her şeyin fevkinde olan Zahir,
• her şeyin dünuna nüfuz eden Batın,
• kudret ve galebesi her şeyin fevkinde bulunan Kahir, Benim her şeyimi bağışla. Şüphesiz Senin her şeye kudretin yeter.
• Ey her şeyi her haliyle bilen Âlim ve her şeyi kuşatan Muhit ve herşeyi hakkıyla gören Basir,
• Ey her şey her an Onun nazar-ı şuhudunda olan şehid ve herşeyi görüp gözeten Rakib,
Ve ilmi her şeyin bütün inceliklerine nüfuz eden Latif
Ve her şeyden hakkıyla haberdar olan Habir,
Beni hiçbir şeyden hesaba çekmeyecek şekilde, günah ve hata olarak her neyim varsa hepsini bağışla. Hiç şüphesiz, Senin herşeye kudretin yeter.
Allahım, Gafletten ve kötü arzularımdan Senin izzet-i celaline ve celal-i izzetine, Senin kudret-i saltanatına ve saltanat-ı kudretine sığınırım.
Ey kurtuluş isteyenlerin tahassungahı olan Allahım,
Beni şeytani şehvetlerden kurtar;
beşeriyetin kazuratından temizle;
Nebin olan Muhammed’i (s.a.v.) sıddıkiyet muhabbetiyle bana sevdirmek suretiyle beni gaflet paslarından ve cehalet vehimlerinden ter temiz kıl-öyle ki, enaniyet fena bulsun ve Allah’ın minnet bahrinde Allah’ın nimetlerine gark olmuş, Allah’tan alıkoyan her meşgaleye karşı Allah’ın kılıcıyla mansur, Allah’ın inayetiyle mahzuz ve Allah’ın himayesiyle mahfuz olarak herşey Allah için, Allah ile, Allah’a ve Allah’tan olsun.
Ey Nurların Nuru, ey bütün sırların Âlimi, ey gecenin ve gündüzün Müdebbiri,
Ey Melik, ey Aziz, ey Kahhar, ey Rahim, ey Vedüd, ey Gaffar, ey gayb alemlerini her haliyle bilen, kalbleri ve gözleri dilediği gibi halden hale çeviren, ey ayıpları örten ve ey günahları bağışlayan, Günahlarımı bağışla;
Esbabın tazyikatına maruz,
Ve bütün kapılar yüzüne kapanmış
Ve doğru yolda gidenlerin tarikine sülük etmek ona zorlaşmış
Ve bir kazanç elde edemeden ömrünü ve nefsini gaflet ve masiyet meydanlarında bad-ı hava harcamış olan kuluna merhamet et.
Ey dua edildiğinde cevap veren, ey hesapları sür’atle gören, ey Kerim, ey Vehhab,
Hastalığı büyük ve şifası zor, çaresi zayıf ve belası kuvvetli olan ve Senden başka melce ve ümidi bulunmayan kuluna merhamet et.
İlahi, Derdimi, üzüntümü ve şikâyetimi Sana arz ediyorum.
İlahi, Senin dergâhında hüccetim, hacetimdir; azığım ise fakrım ve çaresizliğimdir.
İlahi, Senin cüd bahirlerinden bir katre bana yeter; Senin af nehirlerinden bir zerre bana kafi gelir, ey Vedüd, ey Vedüd, ey Vedüd, ey şan ve şerefi herşeyden yüce olan Arş-ı Mecid Sahibi, ey Mübdi’, ey Muid, ey herşeyi dilediği gibi yapan Fa’alün lima Yürid!
Arşının rükünlerini kaplayan nur-u veçhin hürmetine, bütün mahlükatını hükmüne ram ettiğin kudretin hürmetine ve herşeyi kuşatan rahmetin hürmetine Senden istiyorum. Senden başka ilah yoktur, ey Muğis, bize imdad et.
Ve bütün ömrüm boyunca işlediğim bütün günahları ve lisanımın hatalarını rahmetinle bağışla, ey Erhamü’r-Rahimin. Âmin.
Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
O’nun lisanıyla söyle kendi hacaletimle binler âmîn derim…Benim senden af ve mağfiretini,inayet ve merhametini ummaktan başka sermayem yok..Şu ölmüş ,maziye dökülmüş ömrümü taze bir baharla tebdil et..biliyorsun ki ben buna çok muhtacım…………Amin..Amin..Amin…