21.1.11

"Şu âlem, çendan, fânîdir; fakat ebedî bir âlemin levâzımâtını yetiştiriyor.

Çendan, zâildir, geçicidir; fakat bâkî meyveler veriyor, bâkî bir Zâtın bâkî esmâsının cilvelerini gösteriyor.

Ve çendan, lezzetleri az, elemleri çoktur; fakat Rahmân-ı Rahîmin iltifatâtı, zevâlsiz, hakiki lezzetlerdir.

Elemler ise, sevap cihetiyle mânevî lezzet yetiştiriyor. Mâdem meşrû daire, ruh ve kalb ve nefsin bütün lezzetlerine, safâlarına, keyiflerine kâfidir; gayr-i meşrû daireye girme.

Çünkü, o dairedeki bir lezzetin bâzan bin elemi var. Hem hakiki ve dâimî lezzet olan iltifatât-ı Rahmâniyeyi kaybetmeye sebeptir."

İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır.