EL-MÜ’ÎD
ANLAMI: Mevcudatı ölümden sonra tekrar yaratacak, diriltecek olan manasınadır.
" Sizi yerden (topraktan) yarattık, yine (ölümünüzden sonra) ona döndüreceğiz. Hem de ondan sizi bir kere daha çıkaracağız.." Tâ-Hâ sûresi / 55
BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:
"Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak şer ile de hayır ile de deniyoruz. Hepiniz de sonunda Bize döndürüleceksiniz.." Enbiyâ sûresi /35
Evet, insan hayata mazhar olduğu gibi ölümle birlikte ebedi hayata geçiş yapacaktır. Hayatın en mühim neticesi, uhrevi bir sıhhat ile saadetli bir ahiret hayatıdır. Ve Allah ölümden sonra hayata mazhar her mevcudu diriltecektir. Bu çok ehemmiyetli icraat Rabbimizin marziyatı ve isimlerinin iktizaları ve kuşattığı sonsuzluğun hakikati le gayet gereklidir. Allah bunu yapmaya muktedirdir. Onuncu söz ve yirmi dokuzuncu söz bu konuların tüm muhteviyatı ile ders alabileceğimiz Risale-i Nur dersleridir…
Bununla birlikte bu ismin insanın amelindeki devamlılığa kuvvet vermesi ile ilgili tecellisi vardır. İnsan ubudiyet fiillerinde muvaffak olmak için manevi dirilişlere ihtiyaç duyar. Âlemindeki fıtri ve ilmi manaların uyanışı, latifelerine tesiri, kuvvelerin bu manadaki hayatlanması bu ismin tezahürlerindendir.
BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;
Konuyu yukarıda bahsettiğimiz Nur Risalelerine atfederek Lem’alardan kısa bir bölümle iktifa edeceğiz…
………..Bil ki, ekseriyetle Fâtır-ı Hakîmin âdetidir: Ehemmiyetli ve kıymettar şeyleri aynıyla iade ediyor. Yani, ekser eşyanın misliyle tazelenmesi, mevsimlerin tebeddülünde, asırların değişmesinde o kıymettar, ehemmiyetli şeyleri aynıyla iade ediyor. Yevmî ve senevî ve asrî haşirlerin umumunda, şu kaide-i âdetullah ekseriyetle muttarid görünüyor…………..
……..İşte bu sabit kaideye binaen deriz: Madem, fünunun ittifakıyla ve ulûmun şehadetiyle, hilkat şeceresinin en mükemmel meyvesi insandır. Ve mahlûkat içinde en ehemmiyetli insandır. Ve mevcudat içinde en kıymettar insandır. Ve insanın bir ferdi, sair hayvânâtın bir nev'i hükmündedir. *Elbette, kat'î bir hads ile hükmedilir ki, haşir ve neşr-i ekberde, beşerin herbir ferdi aynıyla, cismiyle, ismiyle, resmiyle iade edilecektir…..* Lem'alar, On Yedinci Lem'a.
" O, ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır ve toprağa ölümünden sonra hayat verir. Sizler de işte öyle çıkarılacaksınız.." Rûm sûresi / 19
BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;
Bu ismin muhteviyatında özetle bulunan mana iade etme manasıdır. Allah verdiğini rücu hakikati ile alır.. Emanet ve teklif üzerindeki muhasebeyi hak isminin şümulü ile görür. Mümin cennete layık, kâfir de cehenneme muvafık bir şekilde gidecekleri yere uygun bir halde iade-i hayatları yapılır.
Burada en öncelikli konu şudur ki; İnsan kendine verilen emaneti bir hakkın eda edip, sahibine teslim ettikten sonra, kendisine ahirette iade edilecek olan ebedi hayatına layık bir hayat için çalışsın ve bu idrak ve de şuurla yaşasın.
İkinci ve remizli bir mana için ise şunu söyleyebiliriz :..”Göklerde ve yerde bulunanlar, O'ndan isterler. O, her gün yeni bir iştedir. Rahman 29…Yani insanın ve her canlının aldığı her nefesinden bir sonraki nefesi almayı fıtraten istemesi, yemek içmek, oturmak, kalmak, yürümek gibi tekrar etmek durumunda olduğu her hareketi.. Âdeta bir sonraki hareketi ile bir önceki geçmiş bir nevi ölmüş hareketin ihyasını, iadesini talep eder ki hayatı tüm unsurları ile devam etsin… Ve mevsimlerin dönüşümü ile içinde olan her şeyin tekrar teşekkülü, gece gündüzün ard arda gelişine kadar her dönüşümün ayniyet ( aynı şekliyle ) ve misliyet (aynı olmayıp, benzer bir şekilde) tezahürleri ile bir iade hakikatinin tecellisini görünür…
Üçüncü olarak ise; kaybolan, elden çıkan maddi, manevi bir değerin tekrar ihsan edilmesi Mu’id isminden bir tezahür bir cilvedir….
.
.