EL-MUİZZ / EL-MÜZİLL..Bu iki esma-i İlahiye izzet ve zillet vermeyi ait tecellileri ifade ettiğinden birlikte ele alınacak inşallah..
ANLAMI:
Muizz: Dilediği kulu, dünyevî ve uhrevî aziz, beğenilir ve üstün kılan, izzet ve şeref veren..
Müzill: Dilediği kulu dünyevî ve uhrevî zelil,hor ve hakir kılan, rezil ve perişan eden anlamlarına gelmektedir.
"De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden de onu çeker alırsın, dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır, Senin elindedir. Muhakkak ki, Sen her şeye kâdirsin." Âl-i İmrân sûresi /26
BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:
“İzzet ve zillet, fakr ve servet doğrudan doğruya Cenâb-ı Hakk’ın meşietine ve iradesine bağlıdır.” (Sözler)
Yani bu her iki sonucu da veren O’dur. İzzet’e sebep olacak fiilleri, durum ve akıbetlerini o tayin etmiştir. Emir ve yasaklarına karşı uygun davranan kullarını her iki dünyada da yükseltir. Bu netice MUİZZ isminin bir tecellisidir. İnsan güven içinde bu mutlu sona ulaşmak için bu ismin tecellisine muhtaçtır. Çünkü takdir, emir O’nundur. O Hakîmdir, abes iş yapmaz; Rahîmdir, rahîmiyeti çoktur. Yaptığı her işinde bir nevi lütuf var… Sözler
İtaat fiillerinin dışında yapılan her menfi işin sonucu dünya ve ukba olarak utanç verici bir akıbettir. Bu sefil sonuç MÜZİLL ismin tecellisi ile gerçekleşir. “…fakat siz kendi kendinizi yaktınız. Hep Müslümanların felakete düşmesini beklediniz. Din hakkında şüphelere düştünüz. Sizi boş emeller aldattı. Nihâyet işte Allah’ın emri geliverdi. Allah’a karşı sizi aldatan aldattı. “ Hadîd /14
Bir diğer mana olarak da şunu söyleyebiliriz, İnsan kibirle başına gelecek büyüklenme felaketinden kurtulması bu esmanın tecellilerindendir. Çünkü yücelten odur, izzet O’dan gelir. Eğer insan haddini aşmaz ise muizz ismi kulun bu durumuna izzet nimeti ile karşılık verir. Eğer haddi aşsa kendinden olmayan bir durumu gasp etse muzill ismi onu zelil edecektir. Dolayışı ile şuurlu bir insan bu dengeyi muhafaza etmek, durum kontrolünü sağlamak için bu isimlerin ahlak iradesi üzerinde tezahürüne ihtiyaç duyar.
BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;
Allah kendisine dayanan kimseleri izzet sahibi yapar yüceltir. Kendine güvenen mağrur insanları ise alçaltır. Salih amel ve ihlas sahipleri Allah’ın izzet verdikleridir. Tüm insani değerlerini yitirmiş, fıtratındaki akdi bozmuş olan kişiler ise her şeyini kaybederek sefil olmuş ve olacaklardır. Her iki akıbetinde yaratıcısı Allah’tır.
" Müslüman kardeşine karşı tevazu gösteren kimseyi Allah yüceltir. Ve ona karşı üstünlük taslayan kimseyi ise alçaltır." Hz.Muhammed A.S.M
" Hem insanlara karşı avurdunu şişirme (kibirlenme) ve yeryüzünde çalımla yürüme. Çünkü Allah övünen ve kuruntu edenlerin hiçbirini sevmez." Lokmân sûresi /18
…Hem sen Aziz'sin, izzet ve azamet sahibisin! Biz zilletimize bakıyoruz, üstümüzde bir izzet cilveleri var. Demek senin izzetinin âyinesiyiz… Üveys-el Karanî'nin nidasından /Mektubat
BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;
MUİZZ isminden ziyade hissemizi belirleyecek olan husus; iki dünyamızda da izzetimizin sebebi ibadetlerimizdeki devam, nefse itimat etmemek, İslam ahlakı ile ahlâklanmak, günahlardan çekinmek suretiyle ortaya çıkacak sonuçtur.
MÜZİLL isminden olumlu hissemizi belirleyecek husus ise; Hakiki zilletin seyyiat, heva ve heveste nefse tabi olup, şeytanın desiselerine kendini kaptırmakta olduğunu bilip, dikkat etmek ve Allah’ın inayetine sürekli müracaat etmektir…
Bununla birlikte Müslümanlar mabeyninde ki vazifemiz noktasında aşağıda arz edilen Hadis-i Şeriflerdeki hususları da nazar-ı dikkatimize almalıyız..
"Haramlardan sakın, Allah'ın en abid kulu ol! Allah'ın sana ayırdığına razı ol, insanların en zengini ol! Komşuna ihsanda bulun, mü'min ol. Kendin için istediğini başkaları için de iste, Müslüman ol! Fazla gülme. Çünkü fazla gülmek kalbi öldürür." Hz.Muhammed A.S.M
"Nefsimi elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, bir kişi hayırdan kendisi için istediğini, Müslüman kardeşi için de istemedikçe mükemmel bir şekilde îman etmiş olmaz." Hz.Muhammed A.S.M
Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm…
.