
O kitab-ı kebîrin herbir nakşı, küçük olsun, büyük olsun, karınca
kaderince, Vâhid ve Samed olan Nakkaşının evsaf-ı celâliyesini izhar ile hamd-ü
senâlar eder. Ve kezâ, o kitabın herbir yazısı, Rahmân ve Rahîm olan Kâtibinin
evsâf-ı cemâlini göstermekle senâhan oluyor. Ve kezâ, o kitabın bütün yazıları
noktaları, nakışları, Esmâ-i Hüsnânın tecelliyat ve cilvelerine mâkes ve mazhar
olmak cihetiyle, o Zât-ı Akdesi takdis, tahmid, temcid ile senâhandır.
Ve kezâ,
o kitabın her bir nazmı, kasidesi, Kadîr, Alîm olan Nâzımını takdis ile tahmid
eyler.
29’ncu Lem’a Tercümesinden
...
İlgilisine: "ONUN İLMİ DIŞINDA BİR YAPRAK BİLE DÜŞMEZ."(En'âm, 6/59)
...