19.11.17

ESMÂÜ'L-HÜSNÂ NOTLARI / ER-REZZÂK

ER-REZZÂK ( Çok geniş bir konu olduğundan elden geldiği kadar muhtasar tutulmaya çalışılmıştır)

ANLAMI: Rızık veren. Maddi ve manevî her türlü rızkı ve bu rızıklara muhtaçları yaratan. Yarattığı hayat sahiplerinin rızkını dilediği şekilde veren anlamına gelmektedir.

“Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı Allah’a aittir.” Hûd 6

 “Hiç şüphesiz, Allah Rezzak’tır; O, kuvvet sahibi, Metîn’dir.”(Zâriyât, 51/58)

BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:

Allah CC Bediüzzaman’ın ifadesiyle Rızkı hayatın merkezine koymuştur. Zahiri rızık münasebetiyle aşağıda hulasa alıntı yaptığımız mesele bu rızkın mahiyeti ifade eden bir kısımdır…

“Şüphesiz ki rızık veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan ancak Allah’tır.” Zâriyat Sûresi, 51:58. 2 sırrıyla,  “Yeryüzünde hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, onun rızkını vermek Allah’a ait olmasın.” Hûd Sûresi, .. sarahatiyle, ummadığı tarzda, yaşayacak kadar rızkını bulacak. Çünkü şu âyet taahhüt ediyor. Evet, rızık ikidir: Biri; hakikî rızıktır ki, onunla yaşayacak. Bu âyetin hükmü ile, o rızık taahhüd-ü Rabbânî altındadır. Beşerin sû-i ihtiyarı karışmazsa, o zarurî rızkı herhalde bulabilir. Ne dinini, ne namusunu, ne izzetini feda etmeye mecbur olmaz. İkincisi; rızk-ı mecazîdir ki, sû-i istimâlâtla hâcâtı gayr-ı zaruriye hâcât-ı zaruriye hükmüne geçip, görenek belâsıyla tiryaki olup, terk edemiyor. İşte bu rızık taahhüd-ü Rabbânî altında olmadığı için, bu rızkı tahsil etmek, hususan bu zamanda çok pahalıdır…………. On Dokuzuncu Lem'a

Bununla birlikte Veysel Karani hazretlerinin münacatından iktibas ile ifade edildiği şekil bu bağlantıyı en güzel ifade eden hususlardandır.

“Hem Rezzâk Sensin. Çünkü biz rızka muhtacız; elimiz yetişmiyor. Demek bizi yapan ve rızkımızı veren Sensin.

İnsan maddi rızka muhtaç olduğu gibi manevi rızka da muhtaçtır. Aklın, kalbin, ruhun, vicdanın kendi mahiyetlerine uygun rızıkları vardır. İman, marifetullah, muhabbetullah, şefkat, muhabbet, dua, istinad ve istimdat gibi her şey manevi rızıktandır. İnsanda ne kadar latife var ise her biri kendine mahsus ihtiyaç içindedir. Bu ihtiyaçları ise mazhar oldukları esmanın nurlu tecellisi ile giderilir. İnsaniyeti sukut etmiş insanların bu rızk-ı maneviden hisseleri cehennemin zakkum ağacı kabilindendir. Hırs, hased, kin, inad, tahkir, tahrip, zulüm gibi her pes ahlakın itminansız elemli bir zırzkı menhusu bulunur. Ve o iştiha sahipleri manen bu rızıktan beslenerek ebedi bir hastalığa yakalanırlar.

Hulasa insan ve diğer canlılar var olmak ve maddi manevi hayatını sürdürebilmek için bu ismin tecellisine muhtaçtır.

BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;

Yani, umum zemin yüzünde ve içinde ve havasında ve denizinde bütün zîhayatın ve bilhassa zîruhun ve bilhassa âciz ve zayıfların ve bilhassa yavruların, hem maddî ve midevî, hem mânevî bütün rızıklarını, şefkatkârâne, kuru ve basit bir topraktan ve câmid ve kemik gibi kuru odun parçalarından yapılan ve bilhassa en lâtifi kan ve fışkı ortasından gelen ve bir dirhem kemik gibi birtek çekirdekten yapılan binlerle okka taamların, vakti vaktine, mukannen bir surette, hiçbirini unutmayarak ve şaşırmayarak, gözümüz önünde, bir dest-i gaybî tarafından verilmesi hakikatidir. Şüphesiz ki rızık veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan Allah’tır." Zâriyat Sûresi, 51:58. âyeti, iâşeyi ve infakı Cenâb-ı Hakka tahsis edip hasrettiği gibi, Yeryüzünde hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, onun rızkını vermek Allah’a âit olmasın. Allah oların rahimlerdeki yerini de bilir, yaşayıp öleceği yeri de. Bunların hepsi ap açık bir kitapta yazılmıştır." Hûd Sûresi, 11:6. âyeti dahi, bütün insanların ve hayvanların rızıklarını taahhüd ve tekeffül-ü Rabbânî altına aldığı, hem, Yeryüzünde yürüyen ve kendi rızkını yüklenemeyen nice canlının ve sizin rızkınızı Allah verir. O herşeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla bilendir."Ankebut Sûresi, 29:60. âyeti de, rızkı tedarik edemeyen, âciz ve iktidarsız olan zayıf biçarelerin rızıklarını umulmadık yerden, belki gaybdan, belki hiçten, meselâ, denizin dibindeki böceklere hiçten ve bütün yavrulara umulmadık yerlerden ve bütün hayvanlara her baharda âdetâ sırf gaybdan infaklarını bilfiil tekeffül ederek bilmüşahede vermekle, esbabperest insanlara dahi, esbab perdesi altında yine o veriyor diye ispat ve ilân ettiği gibi, pek çok âyât-ı Kur’âniye ve hadsiz şevâhid-i kevniye, bil’ittifak herbir zîhayatın birtek Rezzâk-ı Zülcelâlin rahîmiyeti ile beslendiklerini gösteriyorlar…Şualar ..Risale-i Nurda Rezzakiyet hakikati ile ilgili bir çok ders bulunmaktadır.Bu hakikat ve tazanmun ettiği bir çok münasebet eserlerde bulunmaktadır. Tavsiye edilir

BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;

Öncelikle insanın zahiri ve batıni olarak her ne rızka muhtaç ise onu verenin Allah olduğunu bilmelidir. Rezzak-ı hakikiden gafil olmamalı, sebeplere takılmamalıdır. Maddi ve manevi her rızkı için Rezzak’ına iltica etmelidir.

….Hem veren Bismillâh demeli, hem alan Bismillâh demeli. Eğer o Bismillâh demiyor, fakat sen de almaya muhtaçsan, sen Bismillâh de, onun başı üstünde rahmet-i İlâhiyenin elini gör, şükürle öp, ondan al. Yani, nimetten in’âma bak, in’amdan Mün’im-i Hakikîyi düşün. Bu düşünmek bir şükürdür. Sonra o zâhirî vasıtaya istersen dua et; çünkü o nimet onun eliyle size gönderildi….Onyedinci Lem’adan

Bir diğer mana olarak ise şunları ifade edebiliriz:

Allah’ın Rezzak ismine itimat ve takdir ettiğine rıza ile kanaat etmelidir. Ve kendisine ihsan edilen maddi manevi rızkından infak etmelidir….mal sahibi olmak ve o mal ile nasıl muhtaçların ihtiyaçları giderilebiliyorsa, ilim dahi bu nevidendir…

"En faziletli en üstün sadaka, müslüman kişinin ilim öğrenmesi, sonra da Müslüman kardeşine öğretmesidir." (Kütüb-i Sitte)

"Sadaka nasıl mal ile olur. İlim ile dâhi olur. Kavl ile, fiil ile, nasihat ile de oluyor." (25. Söz)

Namazlarını kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) harcarlar./ Enfal 3



Böylelikle insan verdikçe azalmayan artan maddi ve manevi nimetlere sahip olur. Allah rızasına giden her yolda en önemli esas ihlas olduğu gibi bu konuda da en büyük rükün İhlasdır.



.