19.11.17

ESMÂÜ'L-HÜSNÂ NOTLARI / EL-MÜTEKEBBİR

 EL-MÜTEKEBBİR

ANLAMI: Büyüklüğünü her şeyde ve her hadisede gösteren ve o büyüklüğündeki mükemmelliği de her şeyden yüce olan.Kibriya ve azameti kendisine ait olan, her kötülükten münezzeh, kullarına zulmetmeyendir. Varlık dünyasında bulunan her şey, O’na nispeten; küçük, ehemmiyetsiz, kıymetsiz, itibarsız, kudretsiz’dir. O akılların idrak edemeyeceği bir yüceliği bulunandır. Ve bu büyüklüğünü, kudretini ;eserleri, icraatları ,hakimiyeti ve tasarrufu ile gösteren demektir………..“O ...Aziz’dir, Cebbâr’dır, Mütekebbir’dir.”( Haşr, 59/23) …Gözler O’nu idrâk edemez; fakat O, gözleri idrâk eder..( En’am 103)

BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:

Bu ismin tecellisi ile nur-u imanı inkişaf etmiş bir kulun, seyyidine bağlı bir kölenin, efendisinin şerefi ile iftihar etmesi kabilinden bir kutlu bağlılığı vardır. “Sâni-i Zülcelâlin masnuuyum, mahlûkuyum, rahmet ve keremine mazharım” Sözler…Ve bu bağlılık münasebeti ile o’nun mülkünde olanlarla bir münasebet kesbeder…Ve kendisine verilen,akıl,göz,kulak vs cihazatı Allah’ın rıza ve emri doğrultusunda kullandığında kâinata bir nazır-ı müfettiş olur.( 6’ncı söz’ün okunması tavsiye edilir)…… Ve o ihsanı ile çok mahlukat üstüne bir tefevvuk (üstünlük) verdi .. Dördüncü Şua, Üçüncü Mertebe-İ Nûriye-İ Hasbiye okuması tavsiye edilir)…..İşte insanın Allah’a kulluk bilinci ile itaati sonucunda, diğer mahlukata nisbeten  kendine verilen üstünlük EL MÜTEKKEBİR esmasının kulluk nezdindeki tezahüdür.

BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;

El-Mütekebbir, büyüklük anlamındaki "kibriya" kelimesinden gelmektedir. Kibriya, Cenab-ı Hakk için zati bir sıfattır.Var edilmiş olanlardaki büyüklükler O’nun büyütmesiyle ve yüceltmesiyledir. Dolayısıyla bu isim Allah’ın azamet ve kibriyasını ilan etmek açısından önemlidir.

O’nun büyüklüğü karşısında herkesin ve her şeyin, aciz, fakir, zelil, hakir, olduğunu bilinmelidir. Bu ismin hakikati tüm isimlerin hakikati gibi ebede âleminde görülecektir…

“O gün onlar (kabirlerinden) fırlayıp çıkarlar. Allah’a karşı hiçbir şeyleri gizli değildir. (Buyrulur ki:) ‘Bu gün mülk kimindir?’ (Şöyle cevap verilir:) “Tek ve Kahhâr olan Allah’ındır.” ( Mü’min, 40/16)

Bu isim beşeri ölçüler çerçevesinde Allah’ın büyüklenmesini göstermesi gibi olmayıp Allah’ın kendi büyüklüğünü göstermesidir.

BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;

“İzzet gömleğim, kibriya"da ridamdır (elbisemdir). Bunları benden çekip almak isteyenlere azabım haktır.” Hadis-i Kudsi

"Ey insan! Kur'ân'ın desâtirindendir ki, Cenâb-ı Hakkın mâsivâsından hiçbir şeyi, ona taabbüd (ibadet )edecek bir derecede kendinden büyük zannetme. Hem, sen kendini hiçbir şeyden tekebbür (kibir, büyüklenmek) edecek derecede büyük tutma. Çünkü mahlûkat mâbûdiyetten uzaklık noktasında müsâvi oldukları gibi, mahlûkiyet nisbetinde de birdirler." Bediüzzaman

“Büyük görünme, küçülürsün” Lemaat

“İnsanda büyüklüğün mikyası, küçüklüktür; yani, tevâzudur. Küçüklüğün mizânı büyüklüktür; yani, tekebbürdür… “ Münazarat

Acz, Fakr, Şefkat, Tefekkür yolu olan risale-i nur, derslerindeki esasları ile bu ismin, gerek insani gerek mahlûkat nezdindeki tecellisine mazhariyetle en geniş dairesini göstermektedir.

Özetle insan, gaflet ve isyan hallerinden ve bu hallerde bulunanlardan ve ortamlarından tecerrüt ederek, Cenab-ı Hakk’ın mübarek mahlûkatına şefkatli, masnuatı nazik ve azamet ve kibriyasına karşı mahviyet içerisinde olmalıdır.


.