19.11.17

ESMÂÜ'L-HÜSNÂ NOTLARI / EL-HASÎB

EL-HASÎB

ANLAMI: Kemalinde sınır olmayan, kullarını işlediklerinden dolayı hesaba çekecek olan, herkesin hesabını en ince şekilde tutan, muhasebeye çekilecek olan her şeyi muhafaza eden, her şeyin hesabını en iyi bilen ve amellerin karşılığını vermekte kâfi gelen demektir.

“Ve bütün yaptıklarını hazır bulmuşlardır. Rabbin kimseye zulmetmez.”(Kehf 18/49)

BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:

… bu âlemde çok üstün kumandanlık vazifesi bulunan insan, toprağa girip her amelinden sual olunacaktır. (Şuâlar)

"Kişiye beş şey sorulacaktır: Ömrünü nerede tüketti, gençliğini nerede çürüttü, malını nerede kazandı, nereye harcadı, bildiği ile ne derece amel etti." (Hz. Muhammed A.S.M)

Evet, İnsan yaşayış itibariyle elde ettiği ve amel defterine yazılan her şeyden sorumludur. Mükâfat ve mücazat yahut af ve ihsan gibi neticeler itibariyle bu ismin muhasebe dairesine girecek ve geçecektir.

Bu nedenle şuurlu bir şekilde hayatı tanzim etmek ve bu bilince ulaşmak, istikamet ve denge hususiyetini insanın amelinde galip kılabilir… Bununla birlikte kendi gereksinimleri ilgili yeterince nimete mazhar olmak, iaşe defterinde kayıtlı olmak yine bu ismin insan hayatına taalluk etmesindendir.

BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;

Evet O kullarına bildirdiği üzere; hesaba çekecek olan ancak O’dur. Yarattıklarının ihtiyaçlarını görecek ve o ihtiyaçları gidermeye kâfi olan O’dur. Hiç bir şeye ihtiyacı olmayan,her şeyin kendine muhtaç olduğu yalnızca O’dur. Medet verecek, imdada yetişecek olan O’dur. Salih ve mazlum kulların layık olduğu mükâfatın, zalim ve facirlerin hak ettikleri mücazatın hesabı ondadır.

"Din gününün, hesap gününün tek hâkimidir." (Fatiha, 1/4)

«Din günü, mahlûkatın hesab günüdür. O gün kıya­met günüdür. Allah insanları amelleriyle muhakeme eder. Ameli hayır ise, karşılığını hayır verir, ameli şer ise, karşılığını şer verir. Ancak af ettiği kimseler müstesnadır.» İbn-u Abbas R.A

BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;

Hz. Ömer R.A’dan rivayet edilen şu hakikat belki hissemizin ne olması konusunda en hulasa noktayı göstermektedir. O hutbesinde şöyle buyurmuştur:

“Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekiniz. Amelleriniz tartılmadan önce, kendi amellerinizi tartınız. Hesaba çekilmek üzere, kıyamet günündeki en büyük arz, huzura alınma için gerekli güzel hazırlıklarınızı yapınız. O gün huzura alınırsınız, öyle ki size ait hiçbir sır gizli kalmayacak, bütün sırlar meydana çıkacak.” ( konu hakkında hadis rivayetinden söz edilmektedir. Ancak kaynaklar bu sözün Hz. Ömer’e R.A ait olduğu konusunda içtima etmişlerdir)

"Eğer benden sonra peygamber gelecek olsaydı, bu Ömer olurdu.",

"Allah, hakkı Ömer'in diline ve kalbine koydu.",

"Güneş, Ömer'den daha hayırlı bir kimse üzerine doğup batmadı." Hz. Muhammed A.S.M

Evet, kulun meşru olmayan şeylere karşı dikkatli olması, nefsi muhasebe ve murakabede uyanık bulunması, hak ve hakikati uygulamada hassasiyeti, Allah korkusunun kalbine yerleşmesi bu ismin tecellisinden kazanımlardır.

….İlâhî, ihtiyarım zayıf bir kıl gibi; emellerim ise hesaba gelmez. Hiçbir zaman vazgeçemeyeceğim şeylere ulaşmaktan ise, her zaman âcizim. Kudret ve kuvvet ancak Senindir, ey hiçbir varlığa ve hiçbir şeye muhtaç olmayan ve servet ve zenginliğinin sınırı bulunmayan Ganî, ey bütün canlıları çeşitli duygularla donatıp sayısız rahmet meyvelerini ve nimetlerini önlerine seren ve iyiliği bol olan Kerîm, ey bütün varlıklara lâzım olan herşeyi noksansız, vakti vaktine yetiştiren Kefîl, ey varlıkların bütün amellerini kaydedip muhasebelerini bir anda gören ve onların her türlü ihtiyaçlarını görüp gözeten hasîb, ey isimlerinin tecellileri varlıkların her türlü ihtiyaçlarına yeten Kâfî!.................Yirmi Dokuzuncu Lem'a / / Altıncı Bab Arabi Metnin Tercümesinden….


.