19.11.17

ESMÂÜ'L-HÜSNÂ NOTLARI / EL-FETTÂH

EL-FETTÂH 

ANLAMI: Rahmet, hayır, rızık kapılarını açan, mazlumlara yardım edip mü'min kullarını zafere ulaştıran, her zorluğa çare bulan, engelleri kaldıran, kullarına hidayeti ile iman, marifet ve muhabbet gibi manevi kapıları açıp, yüreklerden tasaları, kederleri gideren demektir.

BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:

Fettâh isminin zahiri tecellisi ile üzerimizdeki tasarrufuna, gözümüzün açılması, kulağımızın açılması gibi tüm organlarımızın mahiyetlerine koyulan özelliklere ait programla işleyişi, muhtaç oldukları rızıkların birçok kapıdan geçip hayatın yardıma gönderilmesi şeklinde görünür.

Bununla birlikte manevi ihtiyaçların kapılarının açılması anlamındadır. Kalp ruh, akıl insanda hangi cihazat varsa ona uygun nimetlerin insana ulaştırılması, hidayet, intibah, ikazat, ihtarat, idrak, izan, şuur, muhakeme, mütalaa, müzakere gibi manevi perdelerin kaldırılması noktasındaki tezahürdür.

Bir diğer husus ise, insan; yaşayışı süresince keşfetmeye ihtiyacı olduğu şeyleri, açması gerektiği muhtelif kapıların anahtarını elde etmek ve sahip olduğu şeylerde tasarrufta bulunmak için bu ismin tecellisine muhtaçtır.

BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;

Bu isim ile ilgili olarak aşağıda bir kısmını alıntıladığımız  Şualar Kitabı/Yedinci Şua/ Beşinci Hakikatta, muhteşem bir izah vardır. Konuyu inşallah oradaki derse havale ediyoruz..

"Fettâhiyet" hakikatıdır."

"Yani Fettâh isminin tecellîsiyle, basit bir maddeden ayrı ayrı, çeşit çeşit, hadsiz muntazam suretlerin, beraber, her tarafta, bir anda, bir fiil ile açılmasıdır."

"Evet, nasıl ki umum kâinatın bağistanında ayrı ayrı hadsiz mevcudatı, çiçekler misilli, Fettâh ismiyle her birisine münasip bir tarz-ı muntazam ve bir şahsiyet-i mümtâze kudret-i fâtıra açmış, vermiş. Aynen öyle de, fakat daha mucizatlı olarak, zemin bahçesinde dört yüz bin enva-ı zîhayata dahi, her birisine gayet san'atlı ve hikmetli bir suret-i mevzune ve müzeyyene ve mümtâze vermiş………………

……………………

Bir başka açıdan İnsan, kalp ve ruhun derece-i hayatına ait manevi mertebelerdeki terakkisi bu ismin tecellisi iledir…

BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;

Bu ismin buradaki anlamdaki tecellisine en ziyade Allah’ın seçkin kulları mazhar olurlar. Yani fetihler yapmak, devirler açıp kapamak, içtihad sahibi olmak, çığır açmak gibi kitlesel hareketlerin yanında, manevi fetihler yapmak, insanlar için hayır kapılarını açmak, cehenneme giden kapıları yolları kapayıp, rızaya ve cennete açılan kapıları açmak gibi kendilerine fetih verilenlerdir.

Ancak özel mana da bu isim insanın kendi mahfi âlemini feth etmesi için çok önemlidir. Ve ameli anlamda kişinin kendi ibadetlerinde getireceği istikrar ve ciddi süreklilik, gaflet örtüsünün kaldırılması ve hayırlı kapıların açılması anlamında tezahürü vardır.

Bir diğer önemli. Belki kişisel bazda en önemli açı ise ;

“Kâinatın miftahı, anahtarı insanın elindedir. Âlemin kapıları açık ise de manen kapalıdır. Cenâb-ı Hak bütün o kapıları ve kenz-i mahfîyi açan ‘ene’ namında bir miftahı insanın eline vermiştir.” (Mesnevî-i Nuriye) ………..bu hakikatin tahakkukudur. Bu dersin ehemmiyetli muhteviyatı Otuzuncu Söz’dedir. Tavsiye edilir.

Efkârımızda bugün 19’ncusunu işlediğimiz esma notları bir nebze olsun kendimizdeki kapının açılmasına bir nebze katkı sağlamak ve cüz-i de olsa zikrederek bu kapının taliplisi olduğumuzu izhar etmektir.

Ve minallahi't-tevfik