19.11.17

ESMÂÜ'L-HÜSNÂ NOTLARI / EL-EVVEL / EL-ÂHİR

EL-EVVEL / EL-ÂHİR


ANLAMI:

EVVEL :  Varlığının başlangıcı ..kendisinden evvel ve beraber bir şey olmayan, ezelî olan..

ÂHİR : Varlığının sonu olmayan, yok olması muhal olan.. Tüm canlı mahlûkat fena bulduktan sonra baki kalandır. O ezelden ve ebede değişmekten ve dönüşümden münezzehtir.

"O Evveldir; başlangıcı olmadığı gibi, bütün varlıkların başlangıcı da Onun ilim ve kudretine bağlıdır. O Âhirdir; sonu olmadığı gibi bütün varlıkların neticesi Ona bakar ve dönüşü Onadır." (Hadîd sûresi / 3)

"Yer üzerinde bulunan her şey fânidir. Yalnız celâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zâtı) bâkî kalacaktır." (Rahmân sûresi / 26, 27)

BU İSİM İLE GENEL ANLAMDAKİ BAĞIMIZ:

Öncelikle bu iki esma bize ,ezeli ve ebedi ihatası ile bizimle ilgili iki manayı ihsas eder.. Evvel ismi varlığımız ilk irade edilen evresine bakarken, Ahir esması fena ve zevalimize bakar ve hayatımızı öncesi ve sonrası ile kuşatır.

Bununla birlikte insanın Allah’ın takdirine mazhar olmuş, mekân, iş ve zamanlarda gayret ile bulunması ve ilgili durumun iktizası ile himmet ve şevkle çalışması, kendi âleminde hakikatin, sair meselelere nazaran öncelik kazanmış olmasına bağlı olarak evvel isminin bir tezahürü insanın fiil aynasında müşahede edilir.Ve bu itaat ve inkıyada bağlı olarak elde edilen neticeler ise Âhir isminin tecellisine bağlı bir tezahürdür. Âhir ismi insan için, ömür ve ameli noktada sonu olan bu kazanımı, kendi sonsuzluğundaki in’ama mazhar edip bekaya taşır ve ebedi nimetler ile mükâfatlandırır.

 BU İSMİN HAKİKATİNE DAİR;

Evvel ve Âhir isimlerinin hakikatlerine atfen ve harici tecellilerine işareten Risale-i Nur’dan 1-2 mesele paylaşılacaktır.

…………“O Evveldir; başlangıcı olmadığı gibi, bütün varlıkların başlangıcı da Onun ilim ve kudretine bağlıdır. O Âhirdir; sonu olmadığı gibi bütün varlıkların neticesi Ona bakar ve dönüşü Onadır.” Hadid Sûresi;........İsm-i Evvel ile işaret edildiği gibi, herbir meyvedar ağacın menşe-i aslîsi olan çekirdek öyle bir sandukçadır ki, o ağacın programını ve fihristesini ve plânını; ve öyle bir destgâhtır ki, onun cihazatını ve levazımatını ve teşkilâtını ve öyle bir makinedir ki, onun iptidadaki incecik vâridatını ve lâtifâne masârifini ve tanzimatını taşıyor.

…………Ve ism-i Âhir’le işaret edildiği gibi, herbir ağacın neticesi ve meyvesi öyle bir tarifenamedir ki, o ağacın eşkâlini ve ahvâlini ve evsafını, ve öyle bir beyannamedir ki, onun vazifelerini ve menfaatlerini ve hassalarını; ve öyle bir fezlekedir ki, o ağacın emsalini ve ensâlini ve nesl-i âtisini o meyvenin kalbinde bulunan çekirdeklerle beyan ediyor, ders veriyor……………Şualar

BU ESMA-İ İLAHİYEDEN İYİ HUYLAR, ULVİ HİSLER, DOĞRU FİKİR VE GÜZEL DÜŞÜNCELER İLE YÜKSEK AHLÂK EDİNME;

Evvel ismi ile ilgili olarak; İnsanın Allah’a emirlerine karşı olan itaat ve tââtinde özen göstermesi, hayatının ilk ve öncelikli, evvel gayesinin kulluk vazifelerini yerine getirmek ve Rabbinin tahsil etmek olduğunu bilip ve nefsinde kabul edip, amelinde göstermesi ile istikamet dairesinde kalmasıdır diyebiliriz.

Âhir ismi olarak ise; Kul ezeli ve ebedi tek merci’nin Allah olduğu yakin ve bilincine ermesi ile kendini âhirete hazırlaması, takva ve ameli salih çerçevesinde ömrünü geçirme dikkat, titizlik ve istikrarını göstermesi, bu isimden istifade etmek noktasında en önemli şuur ve davranış kazanımı olduğunu söyleyebiliriz.



“Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz.” (Bakara/156)

.